Tüketici kandırma sanat mı dolandırıcılık sayılmaz mı?

“Reklamın iyisi kötüsü yoktur” olumsuzluğundan artık kurtulma dönemi geldi de geçiyor. Büyük dünya devlerinin varı yoğu iyileşmek, dönüşmek. Ama bir yandan da halen tüketicide çekim cazibesi yaratan değerleri, suistimal etmek dolandırıcı zihniyetli kötü tohumlar var.

Yasalardaki açıklardan akıllıca yararlanıp isim yapmış onlarca marka hikayesi duyduk, dinledik, deneyimledik. Organik değil ama adından “organik” kelimesi geçen kozmetik markası yıllar sonra adını değiştirdi ama ününe çoktan ün kattı. İçeriğinin %99’i kimyasal içeriyor ama %1 doğal olarak ürünü ekleyip “%100 doğal xx içeren” diyerek kelime oyunuyla tüketiciyi avlayan markalar halen raflarda satılıyor.

Günümüz iyileşme ihtiyacındayken bilinçli tüketici olmak, bilinçlendirmek iyileşmenin ilk etabı olmalı. İyi okumak, iyi anlamak ve kurban olmadan seçen taraf olmayı öğrenmek lazım.

Kendimizde düzelttiğimiz bir davranış, bizde düzelir, biz düzelirsek toplum iyleşir ve olumsuzu siler hayatımızdan. İyileşmeyi beklemekle zaman kaybetmeden kendimizde iyileşme devrimini başlatmak lazım ki tepeden tırnağa iyileşme kaçınılmaz olsun.

Avcıya avı buldurmamanın yegane çözüm olduğunu idrak edersek, kandırıcılardan asilce arınmış olur, iyi markalarla bütünleşik keyifli bir iş dünyasıyla iç içe yaşarız.

Bireylerin dikkatine, markalar tüketici davranışlarını araştırıp, onun kanına girmenin formülünü bulmak ile yükümlü. Zarafet içeren tek çözüm tekil iyileşme ile tüketici davranışlarını değiştirmek ve markaları da mecburi iyileşmeye davet etmek.

Yasemin Sadıkoğlu
Keys Istanbul / Founder & CEO